Kardere halkının Köy Kütüphanesi ve İstanbul
Dernek Lokalinin duvarlarında asılı olan sararmış siyah-beyaz resimlerden aşina
olduğu, büyüklerimizin hatıralarında yaşayan ancak, yeni nesillerce pek
bilinmeyen Kanadalı diplomat Elizabeth
MacCallum'u sizlere daha iyi tanıtabilmek
için; Dernek arşivinde 50 yıldır özenle muhafaza edilen
belgeleri ve fotoğrafları günyüzüne çıkarıyoruz.
Bundan yarım asır önce
Kardere'lileri böylesine etkileyen ve gelecek nesillerin
onu "altın saçlı, altın yürekli bir fazilet anası"
olarak bileceklerine inandıkları Elizabeth MacCallum kimdir? ne
yapmıştır, neler yapmak istemiştir? Düşünceleri ve idealleriyle, insan ve doğa
sevgisiyle; dil, din, ırk ve mesafe tanımayan hümanist duygularıyla Kardere
tarihinde çok özel bir yere sahip olan Kanadalı diplomat
Elizabeth MacCallum'u bilmek ve tanımak, ona olan vefa ve
minnet duygularımızın tazelenmesinin yanında, Kardere
tarihini bilmek ve tanımak demektir.
Abdullah
Bozdemir
KARDERE.Com
|
25.8.1964 İstanbul
Ülkümüzün Güneşi Sevgili Elizabeth
MacCallum
Sizi en candan dileklerimizle uğurlarken,
gönüllerimizde uzak kalmanın üzüntüsünü duymaktayız. Bize, biz kadar yakın siz
faziletli dostumuzu, her zaman aramızda görmek arzumuz sonsuzdur.
Siz
bizden iklim, iklim ötelerdeki, özgürlük ve refah ülkesinin, erdemli
insanısınız. Biz ise, ufuklarına asırların karanlığı sinmiş Anadolu’nun acı
kederli köylüleri. Doğduğumuz gün karşımızda, cimri ve zalim bir tabiat buluruz.
Ecdat yurdumuz Kardere, bizim için bir üvey anadır. Beş yaşında hayat savaşına
koyuluruz. Çoğu zaman, sevdik ve sevildiklerimizden uzaklarda, gurbet ve
memleket özlemiyle yanarız. Geçmişin bize sunduğu bahşiş, böylesine elemli
yaşama öyküsüdür.
Karderemiz ilme, inkılaba ve önderliğe muhtaçtı. Bize
yokluklar içinde kalkınmayı vaat edecek bir inanç gerekliydi. Yapıcı, yenici,
itici bir irade ve tükenmez bir kuvvet arıyorduk. Zayıftık, fakat ümidimiz
büyüktü. Karderemize bir güneş doğacaktı…
Ve önümüzde sizi bulduk. Sizin
hümanist duygularla örgütlenmiş kalbiniz, bizim gibi ışığa muhtaç olanları
arıyordu. Dertlerimize ortak, ideallerimize yoldaş oldunuz. Enerjimizin kaynağı,
sizi Kardereli görmek oldu. Bize mutlu bir geleceğin, ümit ve sevincini
müjdelediniz. İlk defa bir bilinçli el, çorak topraklarımızı okşadı. Dağımıza,
tepemize fidan, gönlümüze inanç diktiniz.
Bir gün köyümüz şakrak kuşların
öttüğü, berrak suların aktığı yemyeşil bir yurt olacak bize. Ağaçlarımız dal,
budak verecek boşlukta. Toprağında verimli başaklar dereceğiz. Ve bundan böyle
anaların gözü gurbet yollarında kalmayacak. Yüzlerden mutluluğun anlamı taşacak.
Rüzgarlarla yarışan aydın bir gençliği olacak Karderenin. Bilgisizlik yolumuza
set çekmeyecek. Siz o zaman adınızla bir yükseliş parolası
olacaksınız…
Sizi temsil eden kıymetli eserinize, insani emellerinize tüm
varlığımızla hizmet edeceğiz. Sizi her gün çok, daha çok anacak, hafızalarımızda
abideleştireceğiz. Gelecek nesillerimiz sizi, altın saçlı, altın yürekli bir
fazilet anası olarak bilecekler. Bütün ruhumuzla size inanıyoruz değerli
öğretmenimiz.
Memleketimize veda etmeden evvel, köyümüz ve bütün Türkiye
adına size minnet ve şükran hislerimizi, vatanınıza samimi ve candan selamımızı
sunarız. İyi haberlerinizi alacağımız ümidini besler, selamet dileklerimizle
sizi göklerin hakimine emanet ederiz. Sevgili
dostumuz…
KARDERELİLER Sizi hiç unutamayacak
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder